Oya Yılmaz, son 2 yılda 11 maraton koştu. Uluslararası müsabakalarda kazandığı 2 kupa ve 8 madalyası var.

Oya Yılmaz, 72 yaşında ama 40 yaşındaki birçok kadın ve erkeğin kıskanacağı güce, hareketliliğe ve sağlığa sahip. Ancak sağlığı hep bu kadar iyi olmamış.

Doğma büyüme İstanbullu. 40 yaşından sonra eklem ağrısı çekmeye başlamış. 42 yaşında osteokondroz, siyatik ve artrit geçirmiş. 68 yaşında, kalça ekleminde koksartrozu tanısı ile sakat kalmış. Eklemleri neredeyse tamamen yıpranmış, güçlükle hareket edebilir ve sadece bastonla yürüyebiliyor hale gelmiş. Bir yıl içinde de tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalmış.

Oya Yılmaz'ın emeklilik maaşı pahalı ilaçları almaya yetmemiş. Sonunda ilerleyen yaşını da düşünerek eklem ve sırt ağrısı ile ilgili ciddi olarak ilgilenmeye karar vermiş. Sonuç olarak 2 yıl içinde sakatlığı ortadan kalkmış. Onu muayene eden doktor, 70 yaşında ne kadar sağlıklı olduğunu görünce espri yaparak, "Yarın maratona katılsanız, kesin kazanırsınız" demiş.

İşin en ilginç yanı Oya Yılmaz, 72 yaşında dünyanın en zorlu sporlarından biri olan 42 kilometrelik maratonu koşup birincilik madalyasını kazanmasıydı.

Peki, eklem hastalıklarını nasıl tamamen iyileştirip bu yaşta uluslararası madalyalar ve Türk halkının hayranlığını kazanabildi?

Oya Yılmaz, sırrını okuyucularımızla paylaştı

Soru: Oya Hanım, asıl soru canlılığınızı, sağlığınızı, coşkunuzu nasıl koruduğunuz ve hatta bu yaşınızda koşularda nasıl madalya kazandığınız. Sırrınız nedir?

Dürüst olmak gerekirse, ben her zaman böyle değildim. Hayatım boyunca fabrikada çalıştım, 25 yıl boyunca günde 8 saat eğilip kalktım. 42 yaşımda belim esnekliğini o kadar kaybetmişti ki vücudumu dik tutamıyordum. 2 haftadan fazla hastanede yatıp tedavi oldum. 4. evre osteokondroz teşhisi kondu. O zamana kadar artritim vardı ve sürekli kalça eklemimde ağrı çekiyordum. Kelimenin tam anlamıyla bir yıl içinde baston kullanmam gerekti. Birkaç ay sonra da tekerlekli sandalyeye mahkum kaldım.

Doktorlar bana onlarca farklı ilaç yazdı. O kadar çok ve farklı ilaç içtim ki şimdi isimlerini bile hatırlamıyorum. Bu haplar ilk başta işe yaradı, ancak faydaları uzun sürmedi. Bir hapı içmeyi unutsam, birkaç saat sonra şiddetli ağrılar başlıyordu ve kendimden geçiyordum. Anladığım kadarıyla tıp, uzun yıllardır eklem tedavisinde hiç ilerlememiş. Doktorlar, hasarlı eklemleri nasıl eski haline getireceklerini hâlâ bilmiyorlar. Eczaneler, çok etkili olduğuna dair en üst düzeyde vaatlerle güzel bir şekilde paketlenmiş ilaçlar satıyorlar. Ne var ki tek amaçları , engelli insanlardan daha çok para almak.

O dönemde artık çalışamıyordum. Tek yapabildiğim sırt üstü yatmak veya oturmaktı. 25 yıllık sıkı çalışma sonucu biriktirdiğim tüm paramı bir avuç hap için eczanelere verdim.

20 yıllık sakatlık

Yaklaşık 20 yıldır engelliydim. Yaşadığım işkenceyi bir düşünün! Ve bu 20 yıl boyunca hiçbir doktor bana yardım edemedi. 70 yaşıma geldiğimde en fazla 3-4 yıl, hadi bilemediniz belki bir 5 yıl daha ancak yaşayacağımı fark ettim. Kendimi pek iyi hissetmiyordum. Aniden kendimi iyi hissederek, hiçbir yerim ağrımadan uyansam, öldüm ve cennete geldim sanabilirdim.

Belki de sevgili torunum olmasaydı o şekilde ölecektim. Torunumun kocası, İstanbul'daki Romatoloji Araştırma Merkezi'nde çalışıyor. Onun söylediğine göre, hasarlı eklemleri eski haline getirmek için önce sinovyal sıvı dengesini normalleştirmek gerekiyor. Bunu yapmak için de lenfleri temizlemek gerekiyor. Lenfleri temizlemeyi başarırsam, yaşamaya devam edebilirdim. Torunumun kocası bu durumu basit bir örnekle anlattı.

Bir arabada, parçalarının aşınmadan çalışmasını sağlayan yağı değiştirmezseniz ne olacağını hayal edin? Tabi ki arabanın çalışması kötüleşir. Parçaları bozulur ve araba kullanılamaz hale gelir.

Arabadaki yağ gibi lenfatik sıvı da aynıdır. Tüm organlara besin sağlar ve atık ürünleri vücudumuzdan atar. Bu arada lenfatik sistemde yıllar içinde biriken atık ve toksinler vücudu zehirler. Eklemler ve omurga ilk etkilenenlerdir çünkü kıkırdak lenfatik sıvının ne kadar saf olduğuna karşı hassastır.

Saf olmayan lenfatik sıvı, sadece eklem hastalıklarını değil 50-60-70 yaşlarında gelişen hastalıkların %87 oranından fazlasını tetikler.

Üç net talimat aldım:

Vücuttaki lenfatik sıvı temizlenecek

Sinovyal denge geri yüklenecek

Zaten temiz olan ve düzgün çalışan eklemler, kalsiyum ve kondrositin yardımıyla yeniden oluşturulacak.

Tam olarak 3 aşama

Torunumun kocasından bu tavsiyeyi almak beni gerçekten çok şaşırttı. 20 yıldır, HİÇBİR DOKTOR BANA BUNLARI SÖYLEMEMİŞTİ!

Bu yeni aldığım tavsiyeyi hemen yerine getirdim. Sonra ne olduğunu biliyor musunuz? 6 ay içinde tekerlekli sandalyeden kalktım ve bir yıl sonra da sağlığıma tamamen kavuştum! Ek olarak, biraz egzersiz yapmam tavsiye edildi. 70 yaşında koşmaya başladım. Bu yıl, 72 yaşında, 40 km'den fazla olan en büyük uluslararası maratonda koştum ve bir kupa kazandım.

Kısa süre önce, tekerlekli sandalyeye oturmuş ölmeyi bekliyordum. Ne var ki yaklaşık 2 yıl sonra, yüzlerce hayranın gözleri üzerimde olarak ayağa kalkıp kupamı kaldırabiliyordum. Bu bir mucize değil mi?

Soru: Hikayeniz gerçek bir mucize! Size hayranlık duymamak mümkün değil. Güçlü bir insansınız. Peki, sizce doktorlar eklem restorasyonu ve yaşam uzatma yöntemleri hakkında sizi neden bilgilendirmelerini düşünüyorsunuz? Bu ne tür bir komplo olabilir?

Söylesenize, yaşlı insanlar kimin umurunda? Yaşlılar herkes için sadece yük. Onları tedavi etmek ve yaşamlarını uzatmak kârlı değil çünkü biz ne kadar uzun yaşarsak, emekli maaşlarımızı o kadar çok ödemek zorunda kalıyorlar. Yaşlı insanlar her ekonomi için bir yüktür. Bu nedenle kimse hayatımızı uzatmayı düşünmez.

Ayrıca, günümüz hastalıklarının tedavisi (özellikle kas-iskelet sistemi ile ilgili olanlar) milyarlarca dolarlık bir iştir. Kendinizi bir düşünün. İlaca ve doktora ne kadar para harcadığınızı bir hesaplayın. Sizin gibi kaç kişi olduğunu düşünün. Bütün bu hastaların ilaçlar ve doktorlar için verdiği toplam parayı hayal edin. Bu nedenle eczacıların insanları sağlıklı tutmaları kendi ekonomileri açısından çok sakıncalıdır. Onlar açısından hastalara sadece geçici olarak yardımcı olacak etkisiz ilaçlar vermek çok daha kârlı bir iştir.

Uzun yaşamayı sadece kendimiz isteriz. Kendimizden başka hiç kimse bizim uzun yaşamamızla ilgilenmez. Bu yüzden iyileşmek istiyorsak yalnızca kendimize güvenmeliyiz. Doktorumuzun yazdığı reçetedeki ilacı almak kesinlikle bir seçenek değildir. Uzun yaşamak ve hayatınızın tadını çıkarmak istiyorsanız, bunun tek bir yolu vardır.

Soru: Eklemlerinizi tam olarak nasıl iyileştirdiğinizi anlatır mısınız?

Aslında, bunu yapmak şimdi çok kolay. Eskiden özel bitkileri toplamak veya sipariş etmek, onlardan ilaç yapmak ve lenfleri aylarca temizlemek gerekiyordu (benim ilk temizlik işlemim neredeyse 6 ay sürdü!). Ardından sinovyal dengeyi sağlamak için yeniden özel bitki sipariş etmek gerekiyordu. Bunlardan sonra kalsiyum ve kondrositin almaya başlayabiliyordunuz. Tüm bu süreç genellikle 1 yıldan uzun sürerdi.

Artık hiçbir şey yapmanıza gerek yok. İyileştirme prosedürünün kendisi zaten kapsamlı. 2 aydan fazla sürmüyor!

Kapsamlı bir iyileşme için tüm eser elementlerin zaten içeriğinde toplandığı Imosteon adında çok iyi bir doğal içerikli krem var. Üç iyileşme aşaması için mikro elementler içerir - lenf temizleme, sinovyal denge restorasyonu ve kalsiyum ve kondroitin sağlar. Buna glukozamin de eklenir. En önemlisi, bu 3 aşamanın paralel olarak gerçekleşmesi ve 2-3 ayı geçmemesidir. Bu doğal içerikli kremi günde yalnızca 2 kez kullanmanız gerekiyor. Hepsi bu.

2-3 yılda bir bu 3 aşamadan geçmenizi tavsiye ederim. Bunu yaparsanız 80, 100, hatta belki 120 yıl yaşarsınız. Aynı zamanda eklem ağrısı hissetmez, hareketli ve neşeli olursunuz. Güvenin bana. Son yıllarını yaşayan hastalıklı yaşlı bir kadın gibi hissetmekten çok daha iyidir!

Bu maraton koşucusu yaşlı teyzenin bize anlattığı yöntem işe yarıyor ve etkili görünüyor. Bu gerçekten doğru mu? Bu makaleyi yayınlamadan ve okuyuculara sunmadan önce, Avrupa Biyoteknolojik Geliştirme Merkezi'nin önde gelen uzmanlarından Dr. Rafet Harman'a danışmaya karar verdik.

Soru: Doktor Bey, böyle üç aşamalı bir yöntemin eklemleri gerçekten eski haline getirebileceğini düşünüyor musunuz?

Evet, düşünüyorum. Temiz lenf, insan sağlığının anahtarıdır. Ve sinovyal sıvının restorasyonu, eklem diskinin erken çıkarılmasına karşı uygun korumadır. Elbette Oya Hanım, vücutta meydana gelen tüm süreçleri temel düzeyde anlatıyor, ancak genel olarak hepsi doğrudur.

Günümüzde, artan sayıda doktor, dengeyi sağlamanın 40 yaşın üzerindeki herkes için zorunlu olması gerektiğine inanma eğilimindedir. Ve eğer bir kişinin işi fiziksel aktivite ile ilgiliyse, bu tür prosedürler daha erken yapılmalıdır. 30 yaşına geldikten sonra bir kez böyle bir işlemden geçerseniz kendinizi eklem hastalıklarından 10 yıl koruyacağınız garantidir.

Soru: Bize biraz Imosteon adlı üründen bahseder misiniz? Bu, ne tür bir bitkisel üründür?

Imosteon Türkiye'de üretilen yerli bir bitkisel üründür. Günümüzde eklemlerin tedavisi ve rehabilitasyonu için en etkili bitkisel içerikli ürün olarak kabul edilmektedir.

Imosteon sinovyal sıvı dengesini sağlamak için lenf ve hipoplaziyi temizlemek üzere Alfa-Tokoferol adlı 2 ana aktif bileşen içerir. Bu ürün aynı zamanda etkisini iyileştirmek ve güçlendirmek için yararlı olan yüksek dozlarda kalsiyum, glukozamin ve kondroitin içerir.

Bu ürünü Avrupa Biyoteknoloji Geliştirme Merkezinde inceledik. Size, toplam 270 gönüllünün katıldığı bu çalışmanın sonuçlarını göstermek istiyorum.

• Lenfin, toksinlerden ve diğer kirliliklerden tamamen temizlenme oranı: Çalışma katılımcılarının %96 'sı.
• Sinoviyal sıvının, kas-iskelet sisteminin düzgün çalışması için gerekli miktara getirilme oranı: Çalışma katılımcılarının %98 'i.
• Hareketli eklemlerin orijinal biçimine geri getirilme oranı: Çalışma katılımcılarının %94 'ü.
• Kıkırdak dokusunda büyüme dinamiklerinin artma oranı: Çalışma katılımcılarının %74 'ü.
• Kronik hastalık tedavisinin etkinliğinin artma oranı: Çalışma katılımcılarının %99 'u.

Alfa tokoferol ve hipoplazın yanı sıra, Imosteon ayrıca eklemler ve omurga için faydalı olan yaklaşık 50 başka makro ve mikro element içerir. Her birinden bahsetmeyeceğim, ancak bu ilaçların çok kapsamlı olduğunu ve tüm kas-iskelet sisteminin iyileşmesini artırmayı gerçekten amaçladığını söyleyebilirim.

Önemli! İçinde bulunduğumuz mevsimin, eklem hastalıklarını tedavi etmeye başlamak için en iyi zaman olduğu sonucuna varıldı. Ortalama sıcaklığın düşmesi nedeniyle metabolizma hızlanır, vücuttaki kan dolaşımı artar, iç organlara kan ve oksijen akışı artar, tedavi daha etkili olur. Tedavi, yılın diğer zamanlarına göre bu mevsimde %67 daha etkilidir.

Soru: Imosteon nereden satın alınbilir ve ücreti nedir?

Kamuoyunun dikkatini çekmek için Imosteon şirketi - tarihleri arasında bir promosyon kampanyası düzenliyor. Ürünü ek indirimden faydalanarak sipariş edilebilirsiniz. Kulaktan kulağa yayılarak ürünün yaygınlaşacağını düşünüyorum. Üründen mükemmel sonuç alan herkesin bu bitkisel ürünü eşe dosta tavsiye edeceğine inanıyorum.

Dikkat!
Şansınızı deneyin, ÇEVİR düğmesini tıklayarak yararlanabileceğiniz indirim miktarını öğrenin. Şanslıysanız, bu doğal içerikli kremi çok küçük bir tutar karşılığında sipariş edebilirsiniz! İyi şanslar!

ÇEVİR

50% indirim 1198 TL


599 TL

Promosyon bitiş zamanı:

Imosteon özellikle de 3 aylık düzenli kullanım sonrasında kalıcı etki sağlar. Tamamen doğal özler içeren bitkisel bir besin takviyesi olduğu için; 3 aylık düzenli kullanım ile sorununuzu tamamen ortadan kaldırma garantilidir.

Adınızı soyadınızı girin Telefon numaranızı girin

+90XXXXXXXXXXX

Imosteon ürününü %50 indirimle alın

*İndirimli fiyattan alınabilecek ürün, tam tedavi paketi alındığında geçerli olacaktır.

• Bize Ulaşın.

Yorumlar

Imosteon SİPARİŞ EDİN